Merhaba seks hikayeleri okuyarak boşanan arkadaşlarım, size bir hatırlatma yazmak istiyorum. Harika ama sıradan bir hayatım var. Lise biteli 3 yıl oldu, bir kere üniversite sınavına girdim, hayır hazırlanmadım. Teyzemin resim kursu var, ben orada çalışıyorum. Buna iş denmiyor ama ben böyle görünüyorum. Günlerim böyle geçiyor. Kendimden bahsedecek olursam, 21 yaşındayım, esmerim, saçlarım omuzlarımda, bence güzel bir kızım, çok uzun değil, çevresinde kibar ve sevimli olarak tanınırım. Aşk ve seks hayatımda şu ana kadar 3 kız arkadaşım oldu. Onunla 3 kez seks yaptım ama bakireydim, onu sadece 3 kez düzdüm. Ama bende en büyük etkiyi üçüncü sevgilim İbrahim bıraktı.
İbrahim, arkadaşlarımız sayesinde beni Facebook’ta ekledi. 2-3 ay sonra tanıştık, konuşuyoruz. O çok sevimli, hoş bir adam, benimle evlendi ve yaklaşık 10 ay çıktık. 29 yaşında ve dul olmasına rağmen her sözü ve hareketi beni cezbetti, ona aşık oldum. Ama 10 ay sonra ayrıldık. Başka bir kadın yüzünden diyaloğumuz çirkinleşince konuşmayı bitirdik, uzaklaştık birbirimizden. Görüşmediğimiz 5 ay benim için zordu, hala düşünüyorum. Kimseyi ısıtamaz, dokunamazdım. Benimle flört eden bir sürü yakışıklı ve hoş erkek var ama hiçbirini umursamıyorum. İbrahim van Birtür’ü aklımdan çıkaramıyorum, internetten olsun, olmasın hep ondan mesajlar alıyorum…
Bir gün bana döneceğinden ümidimi kestiğimde İbrahim’den bir mesaj aldım. Aylardır nasıl yaptığımı merak ettiğini söyledi. Şok oldum ve büyük bir sevinç ve heyecan yaşadım. Hakaret ve küfürler dediğimde bana yaptıklarından dolayı 2 ay iç çektim. İbrahim beni bırakamaz. En sonunda dayanamadım ve tekrar yürümeye başladım. Onu birkaç kez tekrar sevdim. Tamamen huzurluyum, sevdiğim adamla eğleniyorum…
Oturduğumuz yerde karşımızdaki apartman yazdan beri boş. Bir sabah işe gittiğimde bir şeylerin hareket ettiğini fark ettim. Taşıyıcıların kimler veya ne olduklarını bilmiyorum. Kapıcı ile konuştuğumda taşınanların 2 çocuklu bir aile olduğunu ve İzmirli olduklarını öğrendim. Merdivenlerden aşağı indim ve mesaj yazarken 30’lu yaşların ortalarında yakışıklı, bakımlı ve bakımlı bir adam apartmanın girişinde sigara içiyordu. Sigarası dikkatimi çekti, üflediği duman çok seksiydi. Gülümsedim, yanından geçtim ve yoluma devam ettim.
Akşam eve geldiğimde annem mutfakta oturmuş gel oğlum yemek getir dediler yeni taşınmışlar şimdi yiyecekleri yok. dedi. Tepsiyi alıp diğer taraftaki zili çaldım. Gergindim, kim ya da ne olduğunu bilmiyordum. Kapıyı örtülü, fazla çirkin olmayan, tombul bir kız açtı ve gülümsedi. Tepsiyi verdim ve “Hoş geldin, iyi şanslar…” ya da onun gibi bir şey söyledim. Teşekkür etti. Biz kapıda konuşurken sigara içen biri geldi. Kocasıydı. Merhaba deyin!” İçeri girdi. Hanıma, “İzleri sonra verirsiniz…” dedim ve çıktım. İlerleyen günlerde akşamları çay içmek için buluşarak ailece onlara daha da yakınlaştık. Sonradan öğrendik ki 6 yıllık evliler, ikisi de erkek 2 çocukları var. Kızın adı Seda, oğlanın adı Mehmet’tir. İlerleyen günlerde annemin Seda kızla ilişkisi de büyüdü. Annemi ablası olarak gördüğü için her şeyi özgürce söyledi.
Bir gün işten eve geldim ve tuvalete gittim. Banyodan çıktığımda Seda’nın abisinin ağlayarak anneme bir şeyler söylediğini duydum. Mehmet’le arasının kötü olduğunu, seksten bıktığını, kocasının her gün sevişmek istediğini, adetliyken arkadan istediğini, kendisi geldiğinde evde sorunlar olduğunu söyledi. Şaşırdım ama adamdan bunu bekliyordum. Karizmatik bir insan, sesi ya da görünüşü varsa sıkıcı bir tip. Seda ve ablası görücü usulüyle evlendiler, dolayısıyla bu bir aşk evliliği değildi. Ayrıca zaman zaman kavgalar oluyor, büyük kavgalar…
Zamanla Mehmed’in bana karşı farklı bir tavrı olduğunu anladım. Sözler arasında kimse beni görmedi, duymadı, iltifat etti: “Çok şıksın Nihan, neredesin?” Etrafındaki erkekler çok mutlu!” Ben de seviyorum ve onun için ciddiyim gibi şeyler söylüyor, umursamıyormuş gibi ona yaslanıyor, göğsümü gösteriyor, onu delirtiyordu. Bir gece bana MSN’den mesaj attı. Şaşırdım, MSN’e bağlı olmama rağmen uzun süredir mesajlaşmıyoruz. Bana MSN’de “Neden uyumadın? Sıcaktan” dedi. gibi şeylerYazıyor ve konuyu sekse getirmeye çalışıyor. Ama görmezden geldim. Bu mektup bir süre devam etti ama istediğini elde edemedi.
Porno Hikayeleri
Saat 8’de sınavım var. Uzun bir mesafe, test merkezi Gölbaşı’na doğru bir yerde. Annem, “Kardeşin Mehmet seni bıraksın” dedi. O sordu. Mehmet fırsatı kaybeder, tabii ki kabul eder. Arabasına bindik, hareket ettik. O konuşmadı, ben de konuşmadım. Sabahın 6’sıydı, ikimiz de uyuyorduk. Erkekler sabahları azgınlardı ama buna inanmıyorum, gerçekten tam tersi. Ön koltukta uyuyor numarası yaptım ve aletine baktım. Mehmet de fark etmeden ayaklarıma baktı. Bacaklarımı biraz ayırdım. Mehmed’in terden üşüdüğünü fark ettim. Ateşliyim, amım çok sulu. Uyuduğuma inandırmak için her şeyi yaptım. Elini dizime koyması çok uzun sürmedi. Gözlerimi açtım, kırpıştırdım ve “Ne yapıyorsun? çılgınsın? Sen de evlisin, yazıklar olsun!” diye bağırdım.
“Bırak o bacakları orospu, yanıyorsun bebeğim, anlamıyorsun, ateşli bir kaltaksın, inkar etme, aylardır beni deli ediyorsun!” dedi. “Arabayı durdur, inmek istiyorum!” Söyledim. Arabaya binip dudaklarımı yaladı, aman allahım bu ne öpücük, dudaklarımı birbirine yapıştırdı. Gömleğimin düğmelerini açtı. Daha önce hiç meme görmemiş gibi göğsümü ovuştururken çıldırdım. Bıraktım, sadece alçak bir sesle, “Hayır!” Söyledim. Ama umursamadı. Yaklaşık 10 dakika göğüslerimi emdi ve elini eteğimin altındaki çorabımın içine soktu, amcıkımı okşadı ve parmağını nazikçe soktu. Zevkle inledim. Bir sınav falan aklımızda kayboluyor. Sabah arabayı yolun kenarına çektik ve seviştik. Neyse ki camlar siyahtı ve yoldan geçenler hiçbir şey göremiyordu…
Şimdi ne olacak dedim ve yanına gitmeme izin verdi. Mehmet işini bilir, öper, okşar, beni deliler gibi sever. Mutluluktan delirmiştim. (Şu anda bunu yazarken hayret içindeyim!). Bana hala bakire olup olmadığımı sordu. “Ben bir ucubeyim!” Söyledim. Şaşırdı, “Ne, daha önce hiç flört etmedin mi?” O sordu. “Ona arkadan vur!” Söyledim. Mutlu bir şekilde gülümsedi, “Tamam, o güzel kıçla flört etme sırası bende!” dedi. Fermuarı açtı, önce aletini ağzıma soktu ve bir süre ağzımı becerdi. Harika, büyük damarlı bir siki var. Ben onun sikini emerken dişi Seda’nın çok mutlu olduğunu düşündüm…
Sonra araba koltuğunu kaldırdı ve beni yanıma yatırdı, külotumu dizlerime kadar çekti. O da arkamdan geldi, çişini eline aldı, am suyumu kıçıma döktü ve fahişemi sikine sokmaya başladı. Kendisi de usulca inlemeye başladığında yolun yarısına gelmişti. Hafifçe titreyerek, “Yıllardır böyle alay edilmemiştim oğlum!” dedi. dedi. Sonra aniden, üzerinde her şey olan büyük aletini itti. Öleceğimi düşündüm. Kaltak kıçımı deli gibi ovuşturmaya başladı, “Acıyor, yavaşla!” Söylememe rağmen durmadı. Bencilliğimden neredeyse ağlayacağım ama hiçbir şey yapamıyorum, istiyorum, acı çekmem gerekiyor. Yakamı okşadı ve kıçımı pompaladı. Çok heyecanlanmıştım. Kıçımda deli gibi daireler çizerken inledi, “Lanet kıçını yerim, kadınım ol, seni her zaman şaplaklarım ateşli bebeğim, ohhh bebeğim!” kıçımı yere düşürdü…
Bir süre sonra osuruğumla oynadığı ve kıçımı tuttuğu için kendimi boşalmış bir eşcinsel gibi hissettim. O da benim osuruklarım tarafından çok heyecanlandı ve aniden çığlık attı ve meni kıçıma döktü. Bir an nefesimiz kesildi. Kendimize geldiğimizde çabuk toparlandık. Hiç konuşmadık. Bir sigara yaktı ve direksiyona geçti. Bu arada sınav sürem bitti yetişemedik döndük Ankara’ya döndük…
Mehmet’le gizli tokalaşmalarımız ve öpüşmelerimiz günlerce devam etti. Kıçıma geri döndüğünde çıldıralı 2 ay oldu ama ben pes etmedim 🙂 Deliriyor. Bunu deneyimleyeceğimi hiç düşünmezdim ama yaşayacağım. Bu da güzel…
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.